TUSAŞ’ın yeni Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu, şirketin projeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Milli Muharip Uçak KAAN’ın üretim bilgileri dahil olmak üzere motor tedariki ve yerli motor üretimi, Hürjet, ANKA 3, Gökbey ve Atak 2 hakkında da bilgiler paylaşıldı. MMU KAAN için ise Demiroğlu, toplamda 300 adetlik üretim hedefinden bahsetti.
KAAN, uzun süreli bir yolculuk olacak
TUSAŞ CEO’su Dr. Mehmet Demiroğlu, projeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Demiroğlu, yeni bir uçağı iniş takımları üzerinde taksi testine çıkarmanın büyük bir başarı olduğunun altını çizerken bir sene içerisinde KAAN’ı uçurarak daha büyük bir başarıya imza attıklarını söyledi.
Öte yandan Blok 10 olarak ifade edilen ilk teslimatı yapılacak KAAN özelindeki testler ise 2025 yılında yapılacak. Bu test süreci sadece 2025’i kapsamayacak ve doğal olarak uzun süreli bir yolculuk olacak. Demiroğlu’na göre ilk versiyona koyulacak alt sistemlerin niteliğine göre test ve uçuş zarflarında değişiklik yaşanabilir. TUSAŞ CEO’su aynı zamanda bu yolculuğun 2030’ların sonuna kadar devam edeceğinin de altını çiziyor.
Öte yandan anlaşılacağı üzere TUSAŞ, KAAN’da Blok yaklaşımını benimsiyor. Daha önce açıklandığı gibi ilk teslimat edilecek KAAN, Blok-10 varyantı olarak anılacak. Bu varyant esasında “Hava Kuvvetleri’nin elinde bulunan uçaklardan daha gelişmiş bir uçak” olacak. Buradan ilk teslimatı yapılacak KAAN’ları 4.5 Nesil olarak tanımlayabiliriz.
Teslimat tarafına geldiğimizde ise Demiroğlu, 2028 yılında 20 adet KAAN Blok-10 uçağının teslim edileceğini söyledi. Şimdilik herhangi bir gecikme olmadığını, çıkacak aksaklıkların çözüleceğini ve hedeflerini tutturma niyetinde olduklarını söyleyen Demiroğlu, KAAN’ın ihracatına da değindi.
300 adet KAAN üretilecek
İlk teslimat edilecek KAAN Blok-10 uçakları mevcutta bulunan uçaklardan daha iyi görünmezlik, sürat, faydalı yük taşıma kapasitesi ve radar sağlayacak. AESA radar sayesinde 100 kilometrenin üzerinde bir görüş kabiliyeti ilk uçaklarda olacak.
Elbette Demiroğlu net ifadeler vermekten kaçınıyor zira bunlar hassas detaylar. Yerli AESA radarlarının F-16’lara da takıldığını biliyoruz. Ancak KAAN, F-16’dan çok daha büyük bir uçak ve dolayısıyla uçağın burnuna takılacak AESA radar da daha büyük ve haliyle daha uzun menzilli olacak. KAAN için Roketsan, ASELSAN, Tübitak SAGE ve diğer firmalar teknolojiler geliştiriyor. Geliştirilen ve geliştirilmekte olan donanım ve alt sistemler Blok güncellemeleri ile KAAN’a eklenecek.
Demiroğlu aynı zamanda ön çalışmalarda KAAN’ın en azından ilk etapta Hava Kuvvetleri için 100 veya 100’ün üzeri miktarlarda üretilmesinin planlandığını açıkladı. Demiroğlu, en azın bir o kadar da dost ve müttefik ülkeler için KAAN’ın üretileceğini söyledi: “Onlarla beraber çalışarak onların da ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde, onlar için 150 adet KAAN şeklinde sayı versem herhalde hata yapmış olmam. İlerleyen yıllarda önce kendi Hava Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak şartıyla toplamda 250-300 arasında bir rakam planlıyoruz diyebilirim.”
KAAN için ortaklar geliyor
Demiroğlu, yaptığı açıklamalarda KAAN için 4-5 ülkeden ciddi talep olduğu ve bunun ilk uçuşun ardından daha görünür hale geldiğini söyledi. Suudi Arabistan Savunma Bakanı Halid bin Selman’ın TUSAŞ’ı kısa bir süre önce ziyaret etmesinin bunun bir göstergesi olduğunu söyleyen Demiroğlu, şimdilik diğer ülkelerin KAAN Projesine ne zaman ve ne düzeyde katılacaklarının belirsiz olduğunu ancak bu yıl veya 2025’te resmi katılımları görebileceğimizi söyledi. Bilindiği üzere Azerbaycan, Malezya ve Suudi Arabistan’ın ilgisi yüksek seviyelerde.
KAAN, F-35 ve F-22
Bir uçağı gizli bir platform yapan birkaç tane özelliğin olduğunu aktaran Demiroğlu, tasarımın, boyanın ve motorun bunlardan birisi olduğunu belirtti. KAAN’ın tasarım noktasında zaten 5. Nesil olarak tasarlandığını söyleyen TUSAŞ CEO’su boyanın geliştirilmekte olduğunu ve bunun Blok-10’a yetiştirilmeye çalışıldığını aktardı. Eğer boya tarafı yetişmez ise Blok-20 varyantında olacağı belirtildi. Motor ise 2020’lerin sonlarında entegrasyonlara geçecek ve 2030’ların başlarında uçaklarda olacak.
Demiroğlu, tüm bunları uygulayarak KAAN’a F-35 ve F-22 ayarında veya belki daha iyi görünmezlik özelliği kazandıracaklarını söyledi. F-22’nin çok güzel ancak eski bir uçak olduğunu aktaran Demiroğlu, uçağın 30 yıllık bir geçmişi olduğuna dikkat çekti.
Ancak birebir kıyaslamanın zor olduğunu zira ABD’nin F-22’yi hiçbir yere satmadığını ve bilginin de olmadığını söylüyor. Bununla birlikte KAAN’ın radarlar gibi bazı yönleriyle F-22’den üstün olacağının da altı çizildi. KAAN ile diğer uçakların boyut ve genel karşılaştırmasını merak ediyorsanız bağlantıya tıklamanızı da tavsiye ederiz.
6. Nesil için çalışılıyor
ABD ve Avrupa’nın halihazırda üzerinde çalıştığı 6. Nesil uçak projeleri bulunuyor. Demiroğlu, 6. Nesil için sıfırdan uçak geliştirilmeyeceğini, KAAN’ın zaten geliştirilmek üzere bir platform olarak tasarlandığını söyledi.
6. nesil uçakların en büyük özellikleri insanlı ve insansız sistemlerin birbiriyle konuştuğu, insansız unsurların KAAN tarafından kontrol ve komuta edildiği bir konsept.
Burada Data Fusion ve Sensor Fusion teknolojileri yoğun bir şekilde kullanılıyor ve sistemler bir Network yani bir ağ üzerinde çalışıyor. Bu yazılımsal altyapılardan birisi de yapay zekanın entegrasyonu. Yani 6. Nesil uçaklarla birlikte insanın mümkün olduğunca az role sahip olması ama gerekli olduğunda kontrolü ele alması planlanıyor.
Demiroğlu, baş pilotları Barbaros Demirbaş’ın 6. Nesil’de Türkiye’nin lider olduğunu söylediğini de belirtti. Bu söylemin altında ise ANKA 3, Kızılelma ve Süper Şimşek unsurlarının var olduğunu söyleyelim. Demiroğlu halihazırda simülasyon üzerinde bunları (6. Nesil platform yaklaşımı) çalıştıklarını da söyledi. Dolayısıyla 6. nesil için Türkiye öncü ülkelerden birisi olacak.
Gökbey helikopterinde hedef 500 adet
TUSAŞ’ın geliştirdiği Türkiye’nin ilk genel maksat helikopteri olma özelliği taşıyan Gökbey’i için de talep yüksek. Geçtiğimiz yıl açıklanmayan bir ülkenin 32 adet Gökbey için 1 milyar dolarlık teklif yaptığı eski TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil tarafından açıklanmıştı. Mehmet Demiroğlu, henüz böyle bir sipariş almadıklarını ancak alacakları konusunda emin olduklarını söyledi.
Şu anda 26 adet Gökbey siparişi bulunuyor. İlk 3 adedi Ağustos ayı içerisinde Jandarma Genel Komutanlığı’na teslim edilecek. Demiroğlu, TUSAŞ’ın ilk defa sivil bir helikopter yaptığını ve bunun sertifikasyon ve kalifikasyon süreçlerinin uzun sürdüğünün altını çizdi.
Muhtemelen teslimatlardaki gecikme de buradan kaynaklanıyor. Jandarma Genel Komutanlığı’na yapılacak teslimatları ise 2025 yılında 20’lik pakette diğer Kuvvet’ler takip edecek. 2026 yılında ise 3 adet Sağlık Bakanlığı’na ambulans helikopteri olarak Gökbey teslim edilecek.
Demiroğlu, Türkiye içerisinde Gökbey için öngörülen ihtiyaç sayısının 150 adet civarında olduğunu, en az bu kadar veya daha fazla da yurt dışı talebi olduğunu söyledi. Demiroğlu, en az 500 adet Gökbey helikopteri üretmeyi planladıklarını söyledi. Yeni CEO aynı zamanda yakın bir zamanda Endonezya Savunma Bakanı Yardımcısı ile görüştüklerini de açıkladı. 17 bin adadan oluşan Endonezya’nın bu tip helikopterlere ihtiyacı olduğu biliniyor.
Demiroğlu, Türk Hava Kuvvetleri ile 16 adet Hürjet için sözleşme imzalandığını ancak bu rakamın önümüzdeki yıllarda yaklaşık olarak 100 civarına çıkacağını belirtti.
Hürjet sadece iç pazarda değil esasında dış pazarlarda da ilgi görüyor. Bilindiği üzere Hürjet, ayın 15’inde uçarak İngiltere’ye gidecek ve Farnborough International Airshow’a katılacak. Hürjet burada 4 gün boyunca uçuş gösterisi yapacak. Bu fuarlar özellikle satış ve pazarlama açısından önemli. Farnborough International Airshow ise havacılık ve savunma endüstrilerine yönelik önde gelen ticaret fuarlarından birisi.
Hürjet’in yolculuğu burada da bitmeyecek. Uçak, İngiltere’den Mısır’a gidecek ve burada çeşitli faaliyetler icra edilecek. Demiroğlu, birçok ülkenin Hürjet ile ilgilendiğini, Endonezya’nın ciddi ilgisi olduğunu Malezya ile de görüşüldüğünü söyledi. Demiroğlu, Hürjet için iç pazar artı ihracat için toplamda 300 adetten daha fazla üretebileceklerini açıkladı.
Demiroğlu aynı zamanda Hürjet’in Türkiye’nin geliştirme aşamasındaki uçak gemisi için de bir versiyona sahip olacağını doğruladı. Uçak gemisi konfigürasyonu şimdilik belirsiz olsa da henüz projenin erken aşamalarında olduğu ifade ediliyor. Önümüzdeki aylarda ise projenin daha da hızlanacağının altı çiziliyor.